C E R A N
Kayseri Muncusun’da Dursun isminde bir Türkmen genci ve bu gencinde Ceran ismini verdiği bir yağız atı vardır. Bölgede yapılan tüm ciritlerde, Ceran’ın katıldığı yarışlar bir başka olur. Başka uzak yerlerden bile bu Ceran’ı izlemeye gelenler olur.
Bu at çalınır. Büyük araştırmalar sonucu Dursun, atın Uzunyayla’ya gittiğini öğrenir. Oradan atın izini takip eder ki, Kırşehir Beyobasında bir Türkmen Beyine at satılmıştır. Dursun, bu beyin evine misafir olur. Bey Dursun’a; çerkezlerden satın aldığı atı, övgü ve kıvançla gösterir.
Dursun, beyin ata olan sevgisini görünce, atını normal yolla alamayacağını anlar. Misafir olduğu evde gece kalkar. Ahıra iner, atı eğerler. Ata binmeden, avludan sessizce çıkmaya çalışırken, elinde bohçasıyla bir kız ata atlayıp biner. Gözü açık Dursun hiç sesini çıkarmaz. Avludan çıkınca Dursun da ata biner ve onlar yola revan olurlar.
Bazı sesler duyan seyis uyanır ve ahıra iner. Ahırın kapısında, o obadan Murat isminde bir genci, atı ile beklerken bulur. Sonra iş anlaşılır ki, Murat; beyin kızı Ceran’ı çok sevmektedir. Bey’de Ceran’ı Murat’a, -daha erken- diye vermemektedir. Ve o gün Murat, o gece sözleştikleri üzere, Ceran’ı alıp, kaçıracaktır. Murat’ın sevdiği Ceran, karanlık gecede yanlışlıkla ve korku ile Dursun’un atı Ceran’a binmiştir ve Dursun’da sesini çıkarmadan, Ceran’ı alıp götürmüştür.
Hemen obaya haber salınır. Herkes toplanır, Dursun’u takibe çıkarlar ama yok. Bulamazlar. Durumu anlayan Murat, şunları söylemiştir.
CERAN
Kavlettimde kavlim yerine geldim.
Uçurdum şahinimi ben avsız kaldım.
Ben bir ela gözlü yardan ayrıldım.
Geri döndü yârim yola baktı mı ?
Ela gözden kanlı yaşlar aktı mı ?
Takılı silahım eyer kaşına,
İzini bulamadım, gitsem yarin peşine.
Kaptırdım yadların şahin kuşuna
Geri dönüp yârim yola baktı mı?
Ela gözden de kanlı yaşlar aktı mı?
Aldırdım elimden nazlı sunamı.
Onun için terkederim sılamı.
Yad avcılar vurmuş telli durnamı
Geri döner bakarmola sevdiğim?
Ak Ceranım destan olduk dillere,
Yanlış gittin bilmediğin yollara.
Saramadım verdim gurbet ellere.
Döner döner geri bakarmola sevdiğim.
Kaçtığında yârim saat dört imiş.
Bilemedim bu ne şekil dert imiş.
Seni kapan ya şahin ya kurt imiş.
Geri dönüp, yar yollara baktı mı?
Ela gözden kanlı yaşlar aktı mı?
Gelin yarenlerim bakın benim halime.
Felek him taşını vurdu belime.
Yadlar kuş kondurdu gülün dalına.
Döner döner geri bakar sevdiğim...
Ay karanlık bulamadım izini,
Gurbet elde çekemezler yavru senin nazını,
Muncusunlu gördü o gül yüzünü.
Geri dönüp, yar yollara baktı mı?
Ela gözden kanlı yaşlar aktı mı
Bu olay gerçekten olmuş ve aradan on iki yıl geçtikten sonra, araya giren büyüklerinde katkısı ile Ceran, Muncusunlu kocası ve üç çocuğu ile, şifalı suyu olan Terzili Hamamında buluşup, barışırlar. Çok daha sonraki yıllarda Ceran’ın babası, toplu olarak Beyobası’na, ziyaretine gelmelerine izin verir. Aradan yıllar geçer, Dursun ve Ceran’ın torunu ile de, Murat’ın torunu evlenirler.
---------